ÇANAKKALE SAVAŞLARI; I.Dünya Harbi esnasında Çanakkale Boğazı ve civarında Osmanlı Ordusu ile İtilaf Devletleri arasında cereyan eden meşhur savaşlardır.
I.Dünya Harbinde bütün kaynaklarını ve imkanlarını seferber eden Osmanlı Devleti, daha savaşın başından itibaren Rus, Irak ve Sina cephelerinde başarısızlıklara uğradı. Ancak Çanakkale cephesinde dünyanın gözlerini kamaştıran emsalsiz zaferler kazandı.
19 Şubat 1915'te, birleşik düşman donanmasının hücumu başladı. Orhaniye ve Ertuğrul tabyaları şiddetli bir ateş altına alındı. Düşman gemileri Osmanlı bataryaları menziline girince ateşle karşılandılar. İngilizlerin meşhur bir zırhlısı Orhaniye tabyasından atılan bir gülle ile hatırı sayılır bir isabet aldı. Düşman daha fazla ilerlemeyip ateş kesti ve çekildi.
18 Mart 1915'te, İngiliz ve Fransız gemileri tarafından büyük bir hücum daha yapıldı. 16 harp gemisi 18 Mart sabahı boğaza girip tabyalara karşı şiddetli ateş açtı. Fransız gemileri nöbet değiştirmek üzere manevra yaparlarken, Bouvet zırhlısı, bir torpile çarparak battı. Yerlerini almaya gelen İngiliz gemilerinden Irresistible de çok geçmeden sulara gömüldü. Onun yardımına koşan Ocean da aynı akibete uğradı. Inglexible zırhlısı da ağır şekilde yara aldı. Bundan başka, Sufren ve Gaulois zırhlıları da top mermisi isabeti ile büyük hasara uğradılar. Bunun üzerine düşman donanması geri çekilmek zorunda kaldı. Bundan sonra boğaz bir daha denizden zorlanmadı. Kara savaşları başladı. Seddülbahir, Arıburnu, Anafartalar cephelerinde ve mevzi harplerinde de Türk Ordusu büyük zaferler kazandı.
Çanakkale Savaşları sırasında İngilizlerin zaiyatı 205.000, Fransızlarınki ise 47.000'dir. Türkler ise 253.000 şehit vermiştir.
Çanakkale Muharebeleri, I.Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin kaderini değiştiren, yaşamak hakkına şerefi ile ulaşan bir milletin, herşeyden önce kahramanlık destanıdır.
Bu zaferlerin sonucu olarak, Anadolu hızla işgal edilmekten kurtulmuş, itilaf devletleri ordularının büyük moral kaybına sebep olmuş, Türk kurtuluş savaşlarına örnek ve ilham kaynağı olmuştur. Türk Milleti'nin bütün yokluk ve imkansızlıklarına rağmen, vatan müdaafası söz konusu olunca neler yapabileceği bu savaşlarda görülmüştür.
Büyük Edip, Millî Şairimiz M.Âkif ERSOY ''Çanakkale Şehitlerine'' yazdığı şiirinde bu savaşları ve Türk Ordusunu ne de güzel anlatmış:
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Söylediklerimden çok sustuklarımda saklıyım .!
Dilsiz değildir suskunluk, çok şey anlatır anlayana... Kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında. Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazlasıdır. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır içinde sükunetin...
Rest çekmenin ''ASİL'' halidir anlayana...! Profil »
Atasözleri, herhangi bir olay ve konu karşısında bazı ortak düşünceleri, tecrübeleri, tenkitleri, teklifleri, nasihatları vb. ifade için kullanılırlar. Bunlar bir toplumun meydana getirdiği ortaklaşa . . .
Aşağıdaki soruları tam 1 dk. içinde yanıtlamaya çalış. Bir kağıt kalem al ve yanıtlarını not et ve her soruya bir defa bakmaya çalış. Oldukça ilginç bir zeka testi . . .